Japonya

Nüfus: 126,800,000

Yüzölçümü:  377,972 km2

Din :  Birçok Japon Şinto ve Budist din ve adetlerini birlikte uygular. Ayrıca az oranda Hristiyan ve Müslüman’da vardır. 

Diller :  Japonca

Başkent :  Tokyo, Merkez nüfusu: 13,000,000 , il geneli: 38.000.000

Sınırları :  Doğu Asya'da bir ada ülkesidir ve 6.852 adadan oluşan bir takımadadır. Büyük Okyanus'ta bulunan Japonya Japon Denizi'nden Çin, Kuzey Kore, Güney Kore ve Rusya'nın doğusuna, kuzeyde Ohotsk Denizi'nden güneyde Doğu Çin Denizi'ne ve Tayvan'a kadar uzanır.

İklimi :   Japonya 4 mevsimin yaşandığı bir ülke olarak Türkiye’ye çok benzer. Ocak, Şubat ayları kış mevsimi olup soğuk geçer. Mayıs ortalarında yazın başladığı,Ekim ayından itibaren ise sonbahar ile havaların soğumaya başladığı aylardır.

Doğal Kaynaklar:  Japonya’da ormanlar, topraklarının % 70’ini teşkil etmektedir. Meşe, kafuru ve bambu ağaçlarından meydana gelen subtropikal ormanlar, güneyde yer alır. Bu kesimin kuzeyinde ise; kayın, meşe, kavak ve akağaç vardır. Japonya maden kaynakları bakımından çok fakir olup, sanayii beslemek için gerekli madenlerin çoğuna sahip değildir. Japonya’da az miktarda kömür, kurşun, çinkove alçı taşı yatakları vardır. İhtiyaçlarını dışardan alır. Japonya dünyanın önde gelen sanayi ülkesidir. İthal ettiği ürünlerin başında petrol gelir. Bunu demir cevheri, pirinç ve buğday takip eder.




Japonya’nın ilk sakinlerinin Doğu Asya ve Güney Pasifik adalarından gelen göçmenler olduğu sanılmaktadır. Japon halkının atalarının şimdi Yamato ırkı diye bilinen ve M.S. 3 ve 4. asırda savaşçı kabileler ve klanlar üzerine giderek üstünlük kuran aynı ırka ait insanlar olduğu zannedilmektedir.

Dördüncü yüzyılın sonunda Japonya ve Kore Yarımadasındaki krallıklar arasında temas kurulmuştu. Bu tarihten sonra Japonya’da Çin’in kültür etkileri görüldü. Önce Konfüçyüs dini ve sonra Budizm, Hindistan, Çin, Kore yoluyla 538 yılında buraya girmişti.

Ülkenin ilk ve devamlı hükumet merkezi 8. yüzyılın başında Nara’da kuruldu. 710 ile 784 yılları arasında 74 sene bu imparatorluk devam etti. 794 yılında ise Kyoto’da yeni bir hükumet merkezi kuruldu. Burası bin yıl kadar imparatorun oturduğu yer olmuştur.

On altıncı yüzyılda Avrupalılar Japonya topraklarına ayak bastılar. Bu arada misyonerler, Hıristiyanlığı burada yaymaya çalıştılar. Bunun üzerine Japon liderleri Hıristiyanlığın ve batı düşüncelerinin Japonya için zararlı olacağına inandıkları için Hollanda ve Çin tüccarı haric olmak üzere bütün yabancıların Japonya’ya girişini yasakladılar. İki buçuk yüzyıl süresince Hollandalı tüccarların bulunduğu bu küçük ada, Japonya ile dış dünya arasında tek temas noktası olmuştur.

1853 yılında Amerikalı Komodor MatthevC.Perry dört gemiden meydana gelen donanmasıyla Tokyo Körfezine girmiş, ertesi yıl tekrar Japonya’ya gelerek, Japonları kendi ülkesiyle bir dostluk anlaşması imzalamaya ikna etmiştir. Bu anlaşmayı, aynı yıl içinde Rusya, Büyük Britanya ve Hollanda ile imzalanan anlaşmalar takip etmiştir. Bu anlaşmalar dört yıl sonra ticaret anlaşmalarına dönüşmüştür.

TokogauaShogunluğunun derebeylik sistemi 1867 yılında yıkılmasına kadar geçen on yıllık süre içinde büyük bir karışıklık hüküm sürmüş ve 1868 yılında Meigi döneminin tekrar teşkilatlanmasıyla bütün hakimiyet yeniden imparatorun eline geçmiştir.

İmparator Meigi’nin idaresinde japonya, batıda gelişmesi yüzyıllar süren şeyleri kısa bir sürede başarmaya koyulmuş, modern sanayileri, politik kuruluşları ve modern bir toplum modeli ile modern bir millet meydana getirmiştir. Japonya 1894-1895 yıllarında Çinlilerle, 1904 ve 1905 yıllarında da Ruslarla savaşmıştır. Japonya her iki savaşı da kazanarak 1875’te Rusya’ya verdiği Sahalin Adalarını geri almış, Formosa ve Kore’yi ele geçirmiş ve Mançurya’da bazı çıkarlar elde etmişti. 1920 yılında Japonya, Anglo-Japon Birleşmesi kararları gereğince Birinci Dünya Harbine girmişti.

1937’de Japonya-Çin Savaşı başladı. 7 Aralık 1941’de Hawai Adalarına baskın yaparak Amerikan donanmasını yok etti. Savaşın ilk yıllarında üstün görünen Japonlar, sonraki yıllarda ağır kayıplara uğradılar. Amerikan uçaklarının 6 Ağustos 1945’te Hiroshima ve 9 AğustostaNagasaki’ye attıkları atom bombaları ile teslim oldular. 1956 yılında ise Japonya 80. devlet olarak Birleşmiş milletlere tam üyeliğe kabul edilmiştir.




TARİHİ ve TURİSTİK YERLER:

Tokyo: Tokyo Körfezi kıyısında liman şehri Tokyo, Edo adı ile tanınmıştı. Edo Kalesi 12. yüzyılda güçlü samuray klanı Edo ailesinin yurdu olarak Japon tarihinde meydana çıktı. 1603'te TokugawaŞogunluğu kurucusu TokugawaIeyasu, Edo'yuşogun yönetiminin başkenti yaptı. Şogunluk rejimi altında Edo, Japonya'nın kültürel ve ekonomik, politik alanında merkezine gelişti.1868'de Şogun yönetimine son veren İmparator Meiji, 3 Eylül 1868 tarihli Edo'yu adlandırarak Tokyo yapmasına dair imparator fermanı ile Kyoto'dan Edo kalesindeki eski Şogun sarayına göç edip, eski başkent Kyoto'dan doğuda başkent olduğundan dolayı şehrin adı Tokyo'ya değişti.Tokyo, 12 Eylül 1923'teki depremden büyük zarar gördü. Depremden sonra şehir yeniden inşa edildi ve bu dönemde çevresinde banliyöler teşekkül etmeye başladı. 20 yıl sonra II. Dünya Savaşı'nda ABD uçakları tarafından ciddi bombardıman edilerek tekrar yıkıldı.Tokyo 1950'lerden sonra ülke ekonomisine paralel bir gelişme göstererek hızla büyüdü ve bugünkü seviyesine ulaştı.

Kyoto : Japonya'nın en eski şehirlerindendir ve 1.000 yıl civarı (1868'e kadar) İmparatorluk Japonya'sının başkentliğini yapmıştır. 974 yılında İmparator Kummu tarafından kurulan kent bu gün Japonya’nın kültürel, dini ve felsefi zenginliğini ile parlak geçmişinin taşıyıcısı olması ile önem taşır. Kinkakuji Tapınağı ve çevresinde bulunan tapınaklar eski kent merkezinin UNESCO Dünya Kültür Mirası Listesi’ne alınmasını sağlamıştır.

Osaka : Japonya'nın en büyük adası olan Honşu'nunKansai Bölgesi'ndeki Osaka Körfezi'ne dökülen Yodo Nehri'nin döküldüğü yerde bulunan Japonya'nın Tokyo'dan sonraki en büyük şehri.Şehir, Osaka ilinin merkezidir. Sıklıkla Japonya'nın ikinci şehri olarak anılan Osaka, bu ülkenin tarihteki ticarimerkezidir.Osaka sade anlamıyla "Büyük Tepe" ya da "Büyük Bayır" anlamına gelir.

Kasuga Taisha Tapınağı - Nara


Japonya'dan ne alınır?
Japonya elektrik, elektronik üretiminde ve yüksek teknolojide dünyanın önde gelen ülkelerinden olmasına rağmen 110 V elektrik ve Japonca kullanma kılavuzu ve klavyeler ile ülkede satılan ürünler Japon iç pazarına dönük pazarlanmaktadır. Anime çizgi roman karakteri Japonya’da çok popülerdir. Hatıralık, hediyelik eşyaların yanı sıra geleneksel Japon kıyafetleri de ilginizi çekecektir.

Japonya'da ne yenir?
Japon mutfağı günümüzde tüm dünyaya yayılmıştır. Tempura, suşi, tepenyaki, saşimi gibi Japon lezzetlerini tatmadan dönmemek gerekir.



Gezginler için pratik bilgiler:
-Japonya'da YEN kullanılmaktadır. Kredi kartı pek çok yerde geçerlidir.
-Türk vatandaşları Japonya'ya vizesiz giriş yapabilir. 
-Ülkede trafik Türkiye’dekinin aksine soldan akmaktadır.
-Ülkede açık havada sigara içmenin yasak olduğu alanlar vardır. Aynı şekilde kimi kapalı alanlarda ise sigara içmek serbesttir.
-Japonya’da elektrik sistemi 100-127 Volt aralığında çalışmaktadır. Fiş ve Prizler Türkiye’de kullanılan prizlerden farklıdır (ABD tarzı). Yolculuğunuz esnasında otellerde uluslararası çeviriciler bulmanız mümkündür.
-Market, dükkan, restoranların çoğunda etiket fiyatına KDV ve BAHŞİŞ daha sonra faturaya otomatik eklenir.


FOTOĞRAFLAR :
 
Kinkaku-ji Tapınağı - Kyoto



İmparatorluk Sarayı -Tokyo

Itsukushima Tori Kapısı - Miyajima

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder