Çerkesya Kafkasya

Kuzey Kafkasya ve Karadenizin kuzeydoğu kıyısında yer alır ve Çerkes halkının atalarının anavatanıdır.

Rusya Federasyonu, 88 federe yapıya bölünmüştür.
Günümüzde bu yapılanmanın 21 tanesi Cumhuriyetlerden oluşur. Cumhuriyetlerde, toplumun çoğunluğunu etnik kökeni Rus olmayan halk oluşturur. Bunlar 1993'te Rusya Federasyonu'nun kabul ettiği Rusya Anayasası ile Rusya Federasyonu'na bağlı Cumhuriyetler olarak anılmaktadır. Karadeniz kıyısında bulunan Krasnodar Kray ise nüfus Rus ağırlıklı olduğu için Federasyon bölgesidir.

Rusya Federasyonu içerisinde, günümüzde Adigey Cumhuriyeti, Kabardino-Balkarya, Karaçay-Çerkesya, Çeçenistan, İnguşetya, Kuzey Osetya Federe Cumhuriyetlerinde kendi anadillerinde eğitim ve yaşam sürmektedirler.
Cumhuriyetlerin kendi resmî dilleri ve anayasaları vardır.
Rusya Federasyonuna bağlı olmalarına rağmen, iç işlerinde cumhuriyet yönetimine geniş yetkiler de verilmiştir.

1864 Çerkez sürgünü sonrası Anadolu'ya yerleşmiş bu halklara genel isim olarak Adigey ve Çerkes denmektedir.


Adigey Cumhuriyeti 
Nüfus : 450.000
Başkent :  Maykop (nufüs : 150.000)

Karaçay Çerkez Cumhuriyeti
Nüfus : 480.000
Başkent : Çerkesk (nufüs : 130.000)

Kabardey Balkar Cumhuriyeti
Nüfus : 900.000
Başkent : Nalçık (nufüs : 250.000)

Krasnodar Kray Federal Bölgesi
Nüfus : 5.200.000
Yönetim Merkezi : Krasnodar (nufüs : 750.000)






Günümüzde Rusya Federasyonu'na bağlı bulunan Kafkasya Cumhuriyetleri

TARİH

Çerkesler, Batı Kafkas sıradağlarının eteklerinde ve Terk ile Kuban nehirleri yataklarına kadar uzanan bayır ve vadilerde oturan kavimdir. Çerkeslerin ne zaman Kafkasya'ya geldikleri tam olarak bilinememekle birlikte eldeki bulgular Çerkeslerin tarihinin MÖ 6.000 yıllarına kadar uzandığını göstermektedir.

Çerkeslerin Avrupa'da yaşamış Kelt, Germen, Grek kavimlerle alakaları olmadığı gibi, Asya'dan gelen Moğollarla da bir ilgileri yoktur.  Eski zamanlardan beri Kafkasya'yı fetheden devletlere tabi olmak zorunda kalan Çerkesler büyük bir devlet kuramamışlardır. Ancak hiçbir ulusun idaresinde kendi dil ve kültürlerini kaybetmemişlerdir. Çesitli gruplar halinde yaşayan Çerkes kabilelerinin en önemlileri Abzegh,  Kabardey, Ubıh, Besleney, Bjedugh, Shapsugh, Natukuay, Temirgoy,  Hakusi'dir. 


Çerkeslerin Kafkasya'daki varlığı MÖ 6000'lere değin dayanır. MÖ 3000'lerde tarım ve hayvancılığın yanı sıra bakırı kullandıkları, seramik eşya ve daha sonra da tunçtan aletler yaptıkları bilinmektedir.  MÖ 6. yy.da Kuzey’de İskitkerle, Karadeniz kıyısında da Yunanlarla komşuydular. İskitler ve Yunanlarla kurulan ilişkiler, ekonomik ve kültürel gelişmenin yanı sıra Çerkes kentleri ve yazısının ortaya çıkmasını sağladı.

Osmanlı Devleti'nin Rusya ve Avusturya ile girdiği savaşlara son veren 1739 Belgrat Antlaşması ile Kabardey bölgesi bağımsız hale getirildi. Rus yayılmacılığından kaygı direnen Çerkesler, 1768-74 Osmanlı-Rus Savaşı'nda Osmanlı'nın yanında yer aldılar ama savaş Rusların zaferi ve Kafkasya bölgesinin ilhak edilmesiyle sonuçlandı.

Bu arada Kırım'ı ve Kuban Irmağı'nın Kuzey’indeki Çerkes topraklarını ilhak eden Gürcistan'ı koruma altına alan Ruslar, Mozdok'tan başlayıp Kuban Irmağı'nın Kuzey’inden Karadeniz'e ve Tereke Irmağı’nın Kuzey’inden Hazar Denizi'ne uzanan müstahkem bir hat oluşturdular. Kuzey Kafkasya halkları buna tepki olarak İmam Mansur önderliğinde ayaklandılar ve 1787-91 Osmanlı-Rus Savaşı'nda Osmanlıların yanında savaştılar ama savaş Rusların Kerç Boğazı'nın denetimini ve Anapa'yı ele geçirmesiyle sonuçlandı.

1829 Edirne Antlaşması ile Osmanlılar Çerkesya üzerindeki haklarından Rusya lehine vazgeçti. 1838'de Çerkesler'in elindeki Soçi ve Tuapse limanlarını ele geçiren Ruslar iç kesimlere doğru yeni kaleler ve karakollar inşa etmeye başladılar. Egemenlik alanı gitgide daralan Çerkesler Ruslara karşı savaşa devam ettiler.








Çarlık Rusya-Çerkez Savaşı (1759 - 1864)
Osmanlı ve Anadolu topraklarını ele geçirmek isteyen Çarlık Rusya ile Kuzey Kafkasya halkları arasında süren Çarlık Rusya-Çerkes savaşı 100 yıldan uzun sürmüştür (1759 - 1864).
1853-55 Kırım Savaşı sırasında Çerkesler Novorssiysk kentini ve Taman Yarımadası'nın bir bölümünü Ruslardan geri aldılar. Şeyh Şamil'in 1859'da teslim olmasından sonra Rus Hükümeti Çerkesleri topraklarından çıkarma kararı aldı ve 1864 yılında Çerkes sürgünü başladı.


21 MAYIS 1864 ÇERKES SÜRGÜNÜ

100 yıldan fazla süren savaş sonrası Çerkes sürgünü sırasındaki Çarlık Rusya politikası, Çerkes nüfusu bir an önce ata topraklarından, şehirlerinden, köylerinden zorla çıkartarak sürgün etmek biçiminde uygulanmıştır.
Kafkasya’dan zorla göç ettirilenlerin yaklaşık 2 milyon kişinin büyük çoğunluğu bu süreç içerisinde yaşadıkları kötü şartlar, soğuk, hastalık, açlık sebebiyle hayatını kaybetmiştir. Osmanlı Devleti gelenleri; Anadolu’da: Samsun, Sivas, Ankara, Adapazarı, Düzce, Bandırma, İzmir, Manisa, Aydın, Mersin, Adana, Antalya’ya gibi şehirlere yerleştirildiler. Diğerleri de Osmanlı topraklarından; Bulgaristan, Sırbistan, Arnavutluk, Suriye, Irak, Ürdün, Filistin bölgelerine yerleştirildiler. Günümüzde halen bu ülkelerde de Çerkes-Kafkasyalı nüfus bulunmaktadır.

Ruslar Erzurum'a kadar nasıl geldi ? Kıbrıs İngilizlere neden verildi ?
Çerkes sürgünü ve sonrası yaşananları okumak için tıklayınız.



KUZEY KAFKASYA (ÇERKEZ) MUTFAĞI


Kuzey Kafkasya bölgesi, 1600 yılların sonuna kadar Osmanlı Devletinin, daha sonra Rusların hakimiyeti altında olduğundan, çok kültürlülüğü içinde barındırmış ve doğal olarak da mutfakları da bu kültür mozaiğiyle zenginleşerek “Çerkes Mutfağı” adı altında dünyaca tanınmış mutfaklar arasında hak ettiği yeri almıştır.

Bu kültürün ilk izleri, Annesi Abaza olan ünlü seyyah Evliya Çelebinin yüzyıllar öncesinden zamanımıza uzanan seyahatnamesinde açıkça görülmektedir. Mutfak kültürüne ait notları ustalıkla aktaran Evliya Çelebi:

“Aynen böyle oldu. Bir Çerkes’e misafir idik. Ev sahibimiz bize izzet ikramda kusur etmiyordu. Bir ara dışarı çıktı. Biraz sonra içeri girip sığır derisinden sofrayı orta yere yaydı. Ağaçtan ve gayet sanatkarane yapılmış sahanlar içerisinde , pasta, peynir, bal ve ekmeği önümüze koyup’’ Aşan konaklar, helal bulsun, benim babası canın sevesen’’ yani’’ Balı yiyin helal olsun, babamın canına değsin.’’ dedi. Bizde Manoğlu hapishanesinden çıkmış gibi sofraya öyle bir giriştik ki ellerimizin varup gelmesine göz ermezdi…’’  der.


Kuzey Kafkasya Cumhuriyetleri bayrakları



DİĞER YAZILAR :