Küba


Nüfus:  11,239,224

Yüzölçümü:  109,884 km2

Din:  Küba seküler bir ülkedir ve resmi dini yoktur. Nüfusun %65'i (yarısından fazlası Katolik olmak üzere) Hıristiyan, %23'ü inançsız ve %17'si yerel inanışların (santeria vb.) takipçisidir.

Diller:  Resmi dili İspanyolcadır.

Başkent:  Havana, Nüfusu: 2,106,146

Sınırları:  Küba'nın deniz sınırları kuzeyinde Birleşik Devletler (150 km uzaklıkta), batısında Meksika ve Bahamalar, güneyinde Cayman Adaları ve Jamaika ve güneydoğusundaki Haiti ve Dominik Cumhuriyetine kadar uzanır

İklimi:  Yıllık ortalama sıcaklık 26 °C'dir. İki mevsimle belirlenen yarı tropikal bir iklime sahiptir.

Doğal Kaynaklar:  Küba, dünya’nın en büyük nikel üretici ve tedarikçisi olup; dünya nikel üretiminin% 6,4’nü, kobalt üretiminin de % 10 nu gerçekleştirmektedir.



28 Ekim 1492'de, Kristof Kolomb karaya çıktı ve şu an Küba'ya ait olan adada İspanya Krallığı için hak iddia etti. Küba, 1898'de biten İspanya-Amerika Savaşına kadar İspanya'nın bir toprağı olarak kaldı, ve 1902'de Birleşik Devletler'den resmi bağımsızlık kazandı.
1950'lerde komünist rejimi ele alan gruplardan birine liderlik eden Fidel Castro, Moncada Kışlası'na düzenlediği başarısız bir baskından (1953) dolayı bir süre hapis yattı. Daha sonra Meksika'ya giden Castro 1955'te 26 Temmuz Hareketi'ni başlattı. Arjantinli devrimci Che Guevara'nın da yer aldığı örgütün Aralık 1956'da Küba'da başlattığı gerilla hareketi, zamanla öteki gruplardan da destek alarak Batista'ya bağlı birliklere önemli darbeler indirdi. 1 Ocak 1959'da diktatör Fulgencio Batista'nın Küba'yı terketmesinin ardından Fidel Castro'ya bağlı bin kişilik bir kuvvetin Havana'ya girmesiyle yeni bir yönetim başladı.
1970'lerde ekonomide başlayan düzelme ile birlikte parti ve devlet istikrarlı bir yapıya kavuşturuldu. Bu arada Castro'nun yönetimdeki etkinliği de pekiştirildi. Soğuk Savaş sonrasında kesilen Sovyet yardımı yüzünden iktisadi bir açmaza sürüklenen Küba, turizm yatırımlarına yöneldi ve kısıtlı da olsa özel yatırımlara izin verildi. 31 Temmuz 2006'da Fidel Castro başkanlık görevlerini kardeşi Raul Castro'ya devretti ve 19 Aralık 2007'de koltuğunu bıraktı.
Küba'nın oldukça karmaşık bir yapı gösteren nüfusu, geçmiş yüzyıllarda adaya değişik etnik toplulukların yerleşmesinin ürünüdür. Kolomb öncesi dönemde sayıları 80-100 bin arası olan ada yerlilerinden günümüzde yalnızca adanın doğu ucunda yaşayan birkaç aile kalmıştır. Küba nüfusunun % 51'i mulattolar (Avrupalı ve Afrikalıların karışımı), % 37'si beyazlar, % 11'i siyahlar ve % 1'i de Çinlilerden oluşur. Çinli nüfus 19. yüzyılda demiryolu ve maden işleri için adaya getirilen Çinlilerin torunlarıdır.
Küba ekonomisi sosyalist ilkelere dayanan devlet kontrollü bir planlı ekonomidir. Son yıllarda özel sektör yatırımları artmakla beraber üretim araçlarının büyük bir kısmı devlet tarafından işletilir. Devrim sonrasında hızla gelişen ve refah düzeyinin yükseldiği Küba'da halkın tamamına yakını okur yazardır.



TARİHİ ve TURİSTİK YERLER:

Havana: Küba'nın başkenti, hem Küba'nın hem de Karayipler'in en büyük şehridir. Havana uzun yıllar İspanyolların sömürgesi altında kalmıştır. Bu sebepten dolayı bazı sokaklarında İspanyol etkisi hala görülür.
Havana 1515 yılında Conquistador Diego Velázquez de Cuéllar tarafından, bugün ismi Batabanó olan şehrin yakınlarında kurulur. 1519 yılında Havana, bugünkü bulunduğu yere taşınır. Şehir, bulunduğu konumun uygunluğu neticesinde gelişerek, önemli bir ticari ve askeri liman haline gelir.
Şehir, değerli hazinelerle yüklü İspanyol gemilerinin buraya çektiği korsanlar tarafından çok sayıda saldırıya uğramıştır. Şehir 1538'de yakılmış ve 1553-1555'te yağmalanmıştır. Havana 1607'de İspanyol kolonisi Küba'nın başkenti olur. Büyük Britanya 1762'de şehri alır, ve daha sonra Florida karşılığında değiş tokuş eder. Şehrin tekrar İspanyollara geçmesiyle, Amerika'nın en güçlü korunan şehri olarak yapılandırılır.
ABD'deki yasaklı zamanlarda, Havana Amerikalı turistler için sevilen bir cazibe merkezi olmuştur. Her ne kadar gece kulüpleri ve kumarhaneler, ABD'deki yasakların kalkmasıyla da varlıklarını sürdürebilmişlerse de, 1959'daki Küba devriminin akabinde kapatılmışlardır. Kübalı devrimciler devrimin akabinde 3 Ocak 1959'da Havana'yı ele geçirdiler.
Özellikle görülecek yer, barok ve neoklasik anıtlarıyla beraber en eski İspanyol koloniyal yerleşiminden olan La Habana Vieja 'dır (Eski Havana ya da tarihi semt). Burası 1982'de UNESCO'nun Dünya kültür mirası altına alınmış olup; o zamandan beri bölge bölge restore edilmektedir. Bunun dışında, bir başka görülmeye değer yer ise, İspanyol valisinin o zamanlardaki makamı olan Castillo de la Real Fuerza'dır. Başka bir yer ise körfez girişinin doğu tarafında olan La Cabaña hisarıdır.
Şehir 2006 yılında 2,600,000 turisti ağırlamıştır. Unesco'dan gelen yardım ve turizm gelirleriyle yeniden yapılanan Havana eski parlak günlerine geri dönmeye başlamıştır. Açık hava müzesi olarak tanımlanabilecek kentin sayısız müzesi,koloniyel mimarisi, gastronomik çeşitliliği ve müziği ile tüm dünyada benzersiz bir konumdadır.
Havana Üniversitesi, Armas Meydanı, Morro Kalesi, Katedral meydanı, Devrim meydanıAmerika kıtasındaki ilk kolonial taş kale” olması sebebiyle de UNESCO DÜNYA KÜLTÜR MİRASI Listesinde bulunan ve günümüzde denizcilik tarihinin de sergilendiği Castillo de la Real Fuerza''Çanlar Kimin İçin Çalıyor'' romanının dünyaca ünlü yazarı Ernest Hemmingway'in yaşadığı ''Ernest Hemmingway Evi ve Müzesi'' ile Fidel Castro önderliğinde gerçekleştirilen 1959 Küba devriminin belge, fotoğraf ve anılarını göreceğimiz “Devrim Müzesi”de Havana'da görülmesi gereken yerler arasındadır.

Trinidad: Kuruluşu 1500'lü yıllara dayanan Trinidad Latin Amerikanın en eski yerleşimlerinden biridir. Kolonyel mimarinin birbirinden şık eserlerine ev sahipliği yapan dar sokakları bu güne de bozulmadan gelebilmiş ve bu özelliği ile UNESCO Dünya Kültür Mirası listesine dahil edilmiştir. Kolonyel malikanelerin yanı sıra küçük renkli evleri barındıran Arnavut kaldırımlı dar sokakları da Trinidad'ın görülmesi gereken yerleri arasındadır.
Kentin görülmesi gereken bir meydanı Plaza Mayor'dur. Meydan 18. yüzyılda şeker ve köle ticareti ile zenginleşen toprak sahiplerinin evlerinin bulunduğu alandır ve devrimden sonra bu evler müzeye çevrilmiştir. Trinidad'da Santisima Katedrali, La Canchanchara Taberna ve Cantero Sarayı Müzesi'ni gezebilir, kentin beyaz ve ince kumlu plajlarından faydalanarak denize de girebilirsiniz.

Santa Clara: Santa ClaraKüba'nın Villa Clara vilayetinin başkentidir. Kendi vilayetinin ve Küba'nın orta kesimlerinde yer almaktadır. Şehir, 514 km² alana yayılır ve 226.900 nüfusa sahiptir.  Küba Devrimi'nde önemli bir yeri bulunan şehir, aynı zamanda, Ernesto "Che" Guevera'nın mezarının bulunduğu yerdir. Küba tarihini anlamak adına şehirde Che Guevara Müzesi ile devrime giden yolu açan "Tren Baskını Müzesi” gezilmelidir.

Vinales Vadisi Küba'da yer alan karstik bir çöküntüdür. Vadi, 132 km2 bir alana sahiptir ve Pinar del Río şehrindeki Viñales'in hemen kuzeyinde, Sierra de los Órganos dağlarında (Guaniguanico sıradağlarının bir bölümü) bulunur.
1999 yılında UNESCO tarafından bir Dünya Mirası olarak ilan edilmiştir.
Vinales merkezden yaklaşık 3-4 km vadi içerisinde bulunan el Mural de la Prehistoria insan yapımı en büyük yağlıboya tablo olarak biliniyor. 1961 yılında Leovigildo Gonzalez tarafından yapılmış çalışma vadinin kenarında sarp bir kayanın üzerine çizilmiştir. Vadideki bir diğer ilgi çekici alan ise Indian Mağarasıdır. Mağara içinde tekne turu yapılmaktadır.




Küba'dan ne alınır?
Küba'dan satın alınabilecek ürünlerin başında ülke ile özdeşleşen purolar gelir. Küba purolarının uygun bir hediye alternatifi olması fiyatıyla ilgili değildir. Küba'da purolar diğer ülkelerden ucuz değildir. Ülkenin prestij ürünüdür ve kalite ve tat olarak zenginlik sunar. Sahteciliği yaygındır.
Küba'dan kahve ve rom gibi damak zevkinize hitap edecek ürünlerin yanı sıra el yapımı hediyelik eşyalar ve müzik aletleri alabilirsiniz.

Küba'da ne yenir?
Küba mutfağı İspanya, Karayip ve Afrika kültürlerinden etkilenmiş bir mutfaktır. Domuz etli yemeklerinin yanında siyah fasulye ve mısır çokça tüketilmektedir. Baharatın bol kullanılır. Küba'nın bir ada ülkesi olması ve balıkçılığın gelişmiş olmadı dolayısı ile balık ülke mutfağında geniş yer tutar.
Küba mutfağında ızgarada pişmiş et yoğun olarak tüketilmektedir. Izgara et, yanında lahana, siyah fasulyeli pilav, haşlanmış patates ve avokado veya kızarmış muz ile birlikte servis edilir. 
Küba'da yüksek miktarda kahve üretilir ve tüketilir. Soğuk içeceklerin başında ise alkollü içkiler gelir. Mojito ve Rom ülkenin yerel içkilerinden sayılır.



Gezginler için pratik bilgiler:
- Küba'da iki farklı para birimi vardır. Bunlardan biri yerel haklın kullandığı Küba Pesosu, diğeri turistler için döviz karşılığı alımına izin verilen Dönüştürülebilir Küba Pesosu yani "CUC" dur. Küba seyahatinizde kullanacağınız para birimi CUC olacaktır. Yanınızda Euro götürerek yerel para birimini Küba'dan temin edebilirsiniz.
- Yeşil pasaportlu Türk vatandaşları Küba'ya vizesiz giriş yapabilmektedir. Normal pasaport sahiplerinin ise turistik Küba vizesi almaları gerekmektedir.
- Ülkeye girebilmek için pasaport son geçerlilik tarihinin seyahat süresine ek olarak 6 ay daha geçerli olması gerekmektedir.
- Küba'da kullanılan elektrik sistemi Türkiye'dekinden hem voltaj ve frekans olarak hem de priz olarak farklıdır. Elektronik eşyalarınızı bağlayabilmek için yanınızda adaptör bulundurmanız önerilir.
- Küba'daki ekonomik sistem de kültür ülkemizdekinden çok farklı olduğu için hizmet sektörü kimi zaman gezginleri şaşırtmaktadır. Eskimiş havlu ve çarşaflar, değiştirilmek yerine tamir edilmiş mobilyalar ve yavaş çalışan hizmet sektörü çalışanları bu ülkenin bir gerçeğidir.
-Küba'dan satın aldığınız bazı ürünlerin ülke dışına çıkartılması izne tabiidir. Sahtecilikle mücadele açısından sahte purolara el konulabilmekte, orijinal ürünlere ise sayı sınırlaması getirilmektedir. Alışveriş yaparken bu gibi konularda detaylı bilgi almanız tavsiye edilir.


FOTOĞRAFLAR


Havana

Trinidad - Plaza Mayor

Trinidad Sokakları


Havana

Havana