Makedonyalı Büyük iskender


"Üsküp'te Büyük İskender heykeli" Kuzey Makedonya Cumhuriyeti



MÖ 356 yılında Makedonya’da doğdu. 16 yaşında ilk savaş tecrübesini yaşadı. 18 yaşında kumandan, 20 yaşında suikaste kurban giden babası Philip’in yerine kral oldu. Daha sonra “Büyük İskender” olarak anılacak 3. Alexandros, yumuşak ve nazik bir mizaca sahipti. Herkes, ülkesini sert ve otoriter tarzı ile yöneten Philip’ten sonra yerine geçen veliahtın kuzu gibi olacağını düşünmüştü. Oysa o, tahta geçer geçmez kundaktaki üvey kardeşini ve birçok devlet adamını öldürerek babasının yönetim tarzını üstüne katarak devam ettirdi.

Milattan önce 4.yy'da Makedonya'dan Hindistan'a kadar olan toprakları 12 yıl 8 ay kadar bir sürede fethetti.
Genç yaşta, 33 yaşındayken kimi kaynaklara göre sıtmadan, kimisine göre bir eğlence sonrası rahatsızlanarak hayatını kaybetti. 



Makedonyalı Büyük İskender dönemi Milattan önce 4.YY


İMPARATORLUK VE SAVAŞLAR
"Makedonyalı Büyük İskender" tahta geçtiğinde güçlü ve donanımlı bir ordu kurdu. Teselya’yı aldı, İsyan eden Trakyalıları yenerek, Yunan devletçiklerini birleştirdi. Ordusu sayıca az olmasına rağmen güçlü Persleri yendi. Bu zafer Helenistik Uygarlığın başlangıcı kabul edilir.

Hükümdarlığının büyük bir bölümünü Asya’da geçirdi. Babası Philip’in “Asya’nın Fethi” hayalini gerçekleştiriyordu. Ordusu ile geçtiği bölgelere, Yunan uygarlık ögelerini de taşıyor, kültür ve sanat merkezleri kuruyordu.

İskender, Pers topraklarını fethettikten sonra Anadolu, Suriye, Mısır, Mezopotamya ve Baktria'ya doğru yayılmıştır. Buralarda mevcut siyasi sistemlerle etkin olarak mücadele etmemiştir. Birliklerine yiyecek ve malzeme tedarikleri için gereken kaynakları açık tuttukları müddetçe fethettiği yerlerdeki topluluklar üzerine kendi din ya da medeniyet anlayışı için zorlayıcı olmamıştır. Bu durum onun geniş alanlar üzerinde hakimiyet kurabilmesini sağlayan önemli etkenlerden biridir. Ancak bunun bir yönetim zafiyeti olduğu düşünülmemelidir. Çıkan isyanları bastırmış, kendisine karşı gelenleri acımasızca ortadan kaldırmaktan çekinmemiştir.

Hükümdarlığı süresince çoğu Dicle Nehri'nin doğusunda olmak üzere kendi adını taşıyan 20 şehir kurmuştur. Bunların ilki ve en büyüğü Mısır'da yer alan İskenderiye'dir. Bu şehir Akdeniz şehir hayatının önemli bir merkezi hâline gelmiştir. Şehirlerin konumları ticaret yolları kadar savunma pozisyonlarını da yansıtmaktadır.
İskender, MÖ 327 yılında Baktriane’den ayrıldı.

Ordusuna mühendis, mimar, bilim adamı, saray görevlisi ve tarihçiler de eşlik ediyordu. Genç hükümdar, fethettiği kentleri fiilen kendisine bağlıyor, ancak kendi içlerinde demokrasi kurmalarına izin veriyordu. İskender, gittiği tüm bölgelerde Yunan kültürünü kuruyor ve yayıyordu. Bu dönem ile Yunanca tüm Anadolu'da yayılmaya başladı ve Anadolu'nun yerel dilleri olan Hitit, Lidya, Firig, Urartu, Likya dilleri tarihten silinmeye başladı. Türklerin Anadolu'ya girişi olarak kabul edilen 1071 tarihinden sonra ise Anadolu'da Türkçe hızla yayıldı, Yunanca konuşan kişi sayısı azalmaya başladı.

 Büyük iskender'in günümüz Pakistan topraklarına kadar ulaştı ve İndus Nehri’ni geçtikten sonra, Hint hükümdarı Porus’un ordusuyla savaşıp düşmanını da esir aldı. Büyük İskender hırsla Hindistan’da ilerlemek isterken, Makedonyalı askerler savaşmaktan usanmışlardı. 

Askerler artık Makedonya’ya geri dönmek istiyorlardı. MÖ 323’te büyük bir eğlencenin ardından rahatsızlandı. Birkaç gün sonra, Babil sarayında henüz 33 yaşındayken öldü. 
İskender, Korent’te (Korinthos) bulunduğu dönemde, ünlü düşünür Diyojen’le karşılaştığında, kendisinden ne istediğini sorduğu Diyojen’den, “Gölge etme, başka ihsan istemem” cevabını aldı. İskender’in, bu diyalog sonucunda yakın çevresine, “Eğer İskender olmasaydım, Diyojen olmak isterdim” dediği rivayet edilir.

İMPARATORLUĞUN DAĞILIŞI

İskender’in ölümünün ardından imparatorluk 4 parçaya bölündü. Yunanistan’a hükümdar olan Cassander, 7 yıl sonra İskender'in annesi Olimpias'ı idam ettirdi. 12. yılın sonunda ise İskender’in karısı Roksana ve oğlunu zehirletti. 
Bunun yanında İskender'in metresi Barsine'den doğan oğlu Herakles'i de zehirletti. Öte yandan Cassander'in İskender'in ölümünden sorumlu olduğu da iddia edilmektedir.



Roma döneminde, Pompei antik kentinde bulunan "Büyük İskender Mozaiği", İtalya




BÜYÜK İSKENDER HAKKINDA BAZI DETAYLAR

İmparatorluğu temelde Perslerden kalma yönetim sistemine dayanıyordu. Bununla birlikte yerel satraplara bağlı olmayan tahsildarlardan oluşan merkezî bir vergi toplama mekanizması kurarak yeni bir mali sistemin temelini attığı bilinmektedir.

Sikke çıkarma hakkını tekeline alarak ve Pers hazinelerinde birikmiş gümüş ile altını para biçiminde piyasaya sürerek ticaret ve para ekonomisini geliştirmiştir. Ancak yolsuzluklara engel olamamıştır.

Öte yandan İskender'in yeni kentler kurması Yunan yayılmasında yeni bir dönem açtı. Askeri birer üs olarak kurulan, ama zamanla birer kültür ve ticaret merkezine dönüşen bu kentler Eski Yunan etkisinin Hindistan'a kadar yayılmasında önemli rol oynadı.

Pers-Makedonya karışımıyla yeni bir ırk oluşturma girişimi sonuçsuz kaldıysa da, Yunan kültürüne yatkın, ama Doğu'ya özgü yeni bir soylu sınıfı ortaya çıktı. Kendisini ve askerlerini en güç işlere yöneltmeyi başaran güçlü bir irade ve yetenekle esnek bir düşünce yapısını birleştiren İskender, koşullar gerektirdiğinde geri çekilmeyi ve değişiklikler yapmayı bilen bir liderdi.

• MÖ.332’de Mısır’a girdi ve kendi adını verdiği İskenderiye şehri kurularak Mısır'ın yeni başkenti oldu. Makedon-Mısır karışımı bir hanedanlık olan Ptolemaioslar hanedanlığını kurdu. Mısırlı yöneticiler atadı ama orduyu Makedonyalıların komutasına verdi. Mısır'ı yöneten bu Makedon hanedanlık, M.Ö 30 yılında yıkıldığında; en son hanedan Kleopatra ile Sezar'ın oğlu XV. Ptolemy Cesarion'du.

BÜYÜK İSKENDER DÖNEMİ DÜNYA MEDENİYETLERİNİN DURUMU NASILDI ?

• Asya'da Çin seddi inşası devam ediyordu

• Orta Asya'da ilk Türk İmparatorluğu olarak görülen "Hun İmparatorluğu" kurulmak üzereydi.

• Çin ve Hindistan'da çok büyük zenginlik ve uygarlıklar vardı

• Asya'da Budizm, Taoizm, Konfüçyüzm yeni ortaya çıkış ve yavaş yavaş yayılıyordu

• Orta doğu'da Sümerler, Asurlular gibi büyük medeniyetler yazıyı bulmuş; matematik, astronomi, felsefe, tıp konuları çok gelişmişti

• Anadolu'da Hititler, Firigler, Lidyalılar, Urartular'ın medeniyetleri yıkılmış ama halk arasında bu diller konuşuluyordu

• Musevilik Orta Doğu'da yayılan en önemli semavi dindi. Hristiyanlık ve İslam daha başlamamıştı.

• İran'da Pers İmparatorluğu muazzam bir medeniyet kurmuştu.

• Meksika'da Mayalar büyük bir medeniyet kurmuştu

• Giza'da Mısır piramitlerinin yapımının üzerinden 2.200 yıl geçmişti.

• Orta doğu'da Sümerler, Asurlular gibi büyük medeniyetler yazıyı bulmuş; matematik, astronomi, felsefe, tıp konuları çok gelişmişti.

• Avrupa'da Roma İmparatorluğu henüz kurulmamıştı.

• Avrupa'da günümüzün Fransa, Almanya, Hollanda, İngiltere gibi ülkelerin ataları (Germen kabileleri) henüz topraklarında avcılık, toplayıcılık ve ilkel tarım yaparak, barbar kavimler halinde yaşıyordu.


"BÜYÜK İSKENDER" SONRASI DÜNYAYA ETKİLERİ ?


• M.Ö. 3yy'da Büyük İskender sonrası Yunanistan'ın batısında ve Anadoluda (Helenistik dönem) yeni medeniyetler kurularak gelişmeye başladı. En önemlisi ise Roma İmparatorluğu idi. 

• Büyük İskender güney Avrupa'da özellikle "Roma Döneminde" efsanelere konu olmuş, sanat eserlerinde ve mozaiklere işlen çok önemli bir şahsiyetti. 

• Avrupa'da Hristiyanlığın yayılmaya başlaması ve 4.yy'da Vatikan şehrinin kurulması sonrası "Büyük İskender" önemini kaybetmiş ve uzun dönem boyunca unutulmuştur.

• Büyük İskender'in döneminde, günümüzün Türkiye, İran, Suriye, Irak, Mısır gibi ülkelerin ataları (Mezopotamya ve Anadolu uygarlıkları) topraklarında ileri düzey sulama ile tarım, yüksek taş bina mimarisinde gelişmiş, altın, bronz takı ve süs eşyaları yapıyorlar, para kullanıyorlar ve gelişmiş bir ticari sistem içerisinde yaşıyorlardı. Bu uygarlıklar daha sonra Avrupa'da Yunan ve Roma Uygarlıklarına ilham vermiştir.• Büyük İskender tüm seferlerini doğuya doğru yapmıştır, çünkü Yunanistan'ın batısında Avrupa'da o dönem sadece ilkel hayat süren Barbar Kavimler yaşıyorlardı. Tüm medeniyet ve zenginlik Asya ve Afrika'da idi.



Roma İmparatorluğu kurulduktan sonra, uygarlığı Avrupa'nın iç kısımlarına taşımaya başladılar. Günümüzün Fransa, Almanya, Hollanda, İngiltere gibi ülkelerin ataları olan Barbar Germen kabileleri ile savaşlar yaparak, onları yendiler ve Roma evlerinde kendilerine köle yaptılar. Germen Kabileleri 7.yy'a kadar ilkel bir toplum olarak yaşamaya devam etti.

Avrupa'da 15.yy'da başlayan Rönesans sonrası "Yunan ve Roma" yeniden önem kazanmaya başlamıştır. Fransa, Almanya, İtalya, İngiltere "Yeni Avrupa" öz temellerini kilise yerine, antik dönem kültürüne bağlamaya başladılar. Hrıstiyanlık ve kilise onaylamasa bile, tanrılaştırılmış "Büyük İskender" figürü yeniden ön olana çıkarak birçok sanatçının resimlerine ilham verdi.

Avrupa ülkeleri, Roma ve Antik Yunan medeniyetlerini kendilerine örnek almaya başladılar. İngiliz, Alman, Fransız, İskandinav ülkeleri (kendi ataları olan İlkel Germen tarihi yerine)  hiçbir dil, din, kan bağları olmasa bile Antik Yunan ve Romalıları kendi ataları olarak sahiplendiler. 

• 2018 yılında Yunanistan ile Makedonya Cumhuriyeti arasında yaşanan Büyük İskender sorunu uzlaşma ile çözüldü. Yunanistan  Büyük İskender'i kendi Atası olarak gördüğü için Makedonya Cumhuriyeti'nden yıllarca ülkenin adını değiştirmesini talep ediyordu. Makedonya Cumhuriyeti'nin 2018 yılında ismini "Kuzey Makedonya Cumhuriyeti" olarak değiştirdi.


İtalyan ressam, Placido Costanzi'nin "Büyük iskender'in Mısır'ı fethi tablosu" 18.YY